12 Ocak 2009 Pazartesi


GECE


Gün ışığı yavaş yavaş aydınlatmalarını çekerken kentlerden,

odalardan, bizden--şimdi bu alaca karanlıkta

nerdeyiz ışıksız ne kaldı geride.

Her şeyi örten yokeden

GECE

karaya boyar elindeki fırçayla herşeyi bencilce.

GECE

bu cinayetler işlenirken sessiz kalırız

hatta gözlerimizi kapatır görmezden geliriz

sessizce yatağımızda, odamızda.

GECEDE

herşey ölüdür aslında…

GECE

sanki herşey yokolur-- ışık ile yeniden doğuş başlar

herşey şekillenir varolur…

Gündüz yasadıklarımızı

GECE

(yok-oluş) olmaya teslim ederiz.

Hayatimiz gece-gündüzle devam eder gider

ama

bu savaştan GECE galip çıkar
toprak anayla birlikte karşılar bizi...

>SALİH__

19 Aralık 2008 Cuma

30 Ağustos 2008 Cumartesi

İlhan Berk'te Ayrıldı Yeryüzünden...


NE BÖYLE SEVDALAR GÖRDÜM
NE BÖYLE AYRILIKLAR
Ne zaman seni düşünsem
Bir ceylan su içmeye iner
Çayırları büyürken görürüm
Her akşam seninle
Yeşil bir zeytin tanesi
Bir parça mavi deniz
Alır beni
Seni düşündükçe
Gül dikiyorum ellerimin değdiği yere
Atlara su veriyorum
Daha bir seviyorum dağları.

14 Ağustos 2008 Perşembe


31 Mayıs 2008 Cumartesi


bahçede

budanmış kırgın gün
kırık bir can / kuru bir su…
kalbim ki; geçmiş zamanların

g

ö

ç

y

o

l

l

a

r

ı


yapraklardan
köklere yürüyen
bir eski yağmur/
tomurcukta büyüyen
umut/

unut/
üzgün bir kuşun
hüzünlü gözlerini/
derin uçurumlarını
belleğin…

budanmış kırgın gün
kırık bir su /
kuru bir can…


mart 2008-Sinop

> Mustafa koç